CEP TELEFONUNUZUN TUŞUNA BASARAK ARACINIZI PARK EDEBİLECEKSİNİZ!
”Yüzde 30 yakıt tasarruflu cep telefonuyla park edilebilen otomobiller geliyor”
Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, araçlardaki farklı fonksiyonların kullanımı daha da kolaylaşacağını belirterek,
“Mesela sürücü yorgunsa, araç düz gitmiyor, sağ- sol yapıyorsa, araç bunu algılayabiliyor. Sürücüyü uyandırmak için alarm sinyali veriyor ya da direksiyonda titretme sağlıyor. Gelişecek sistemle internet üzerin
Şu anda yarı otomatik sistem mevcut. 2015’te tam otomatik olacak” dedi. Bosch’un 200 milyon Euro’luk yatırım yaparak geliştirdiği teknoloji ile ürettiği benzinli ve dizel araçlarda yüzde 30’luk yakıt tasarrufu sağlayacak sistem 2013’te otomobillere takılacak.
Bosch Firması yöneticileri Bursa Hilton Otel’de basın mensupları ile iftarda bir araya geldi. Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, firmanın 125 yıllık deneyime sahip olduğunu, bu süre içerisinde 3 temel yapı taşı oluşturduklarını kaydetti. Bunlardan birisinin dünyada yaygınlık olduğunu anlatan Young, diğerlerini ürün ve iş kollarında çeşitlilik ile yenilikçi inovatif teknolojiler olduğunu açıkladı.
HER İŞ GÜNÜ 16 PATENT BAŞVURUSU YAPILIYOR
Geçen yılı başarılı geçirdiklerini ifade eden Young, önceki yıla göre cirolarını yüzde 9 arttırdıklarını bildirdi. ’Yaşam için teknoloji’yi slogan olarak seçtiklerini anlatan Young, şöyle dedi:
“Ciromuzun her sene yüzde 8’ini Ar-Ge için ayırdık. Bu yüzde 8’lik bütçe, bize iş günü başına 16 patent başvurusu sağlıyor. Bu strateji bize dünyada teknoloji ve hizmet alanında öncülük ve yeniliklere yol açma imkanı sağlıyor. Bunu tüm iş kollarımızda yapıyoruz.
Bosch’un 3 temel iş alanı var. En eskisi otomotiv teknolojisidir. Boyut olarak 2’ncisi ise dayanıklı tüketim malzemeleri ve bina güvenlik sistemleri, üçüncüsü de 2001’den bu yana iş kolumuz ise endüstriyel sanayi teknolojileridir.”
Otomotiv teknolojisinin Bosch’un yüzde 60’lık bölümünü oluşturduğunu belirten Young, dünya otomotiv teknolojisinin en büyük tedarikçisi olduklarını bütün markalarla çalıştıklarını belirterek şöyle dedi: “Uzmanlar, 2020 yılı için ’115 milyon araç üretilecek’ diyor. Geçen sene tüm dünyada 80 milyon araç üretildi.
2020 yılında tahminler 115 milyon üretileceğini gösteriyor. Bu araçların yüzde 90’ını içten yanmalılarla üretilecek. Geri kalan ise hibrit ve elektrikli motorlar olacak. Bugünün trendi içten yanmalı motorlar 2020 yılı projeksiyonu göre yüzde 90 yeni üretimi oluşturacak. Biz Bosch olarak ne yapıyoruz? Yaptığımız birinci nokta, içten yanmalı, dizel ve benzinli motorlarda yüzde 30’a tasarruf sağlayacak yeni teknolojiler oluşturuyoruz. Aynı zamanda emisyonda sağlayacak.
Diğer yandan elektromobiliti geçişi hızlandırmak için çalışıyoruz. Üçüncüsü de sıfır kazaya giden yolda çok büyük projelerimiz var. Bugün 5,5 litre yakan dizel araç, bu sistemler devreye girdiği zaman 3,5 litreye inecek. İçten yanmalı motorlar gittikçe küçülecek, 4 silindirli araçla 3 silindire inecek.
Daha az tüketecek ve çevreye de daha az zararlar verecek. Yeni teknolojiyle benzinli araçlarda da hem yüzde 30’luk tasarruf hem de konfor artacak. Bunları 2013’te başlayarak diğer markalarla çoğaltacağız.”
SENSÖRLER GÜVENLİK İÇİN DEVREDE
Her yıl gittikçe daha fazla yol aldıklarını, 13 farklı markayla yılda 400 milyon Euro elektromobiliteyi hızlandırmak için çalıştıklarını belirten Young, firma olarak güvenlik sistemlerinin olmazsa olmazlar arasında yer aldığını ifade etti.
Güvenlik sistemlerinde geliştirdikleri bir sistemle aracın üzerindeki algılayıcılar sayesinde öndeki araçla mesafeyi hep gördüğünü dile getiren Young, şöyle konuştu:
“Şoför görmezse kendisi müdahale ediyor. Ancak, biz bunu radar ve sensör teknoloji ile birleştirirsek daha da güvenli hale getiriyoruz. Şoförü destekleyici bir sistem. Tamamen durdurma söz konusu değil.
300 metreden fazlayı algılayabiliyor. Sistemi devre içinde tuttuğunuz durumda öndeki araçtaki mesafeyi sağlıyor. Acil durumda durabilecek mesafeyi hesaplıyor. Sürekli sizin anlık hızınızı güncelliyor. Dolayısıyla otomatik olarak tam durduracak gibi mesafeyi kolluyor. Bizim sensörler diye bir dünyamız var. Bu sensörler sayesinde araçlarda güvenlik sistemlerini devrede tutuyoruz.”
“CEP TELEFONUNUN TUŞUNA BASARAK ARACINIZI PARK EDECEKSİNİZ”
Araçlardaki farklı fonksiyonların kullanımı daha da kolaylaşacağına işaret eden Young, şehir dışında orman yangınlarında canlıları görmenin çok zor olduğunu hatırlattı. Young, “Bu sensör sayesinde araç içinde sürücüyü uyandırabiliyor. Canlının yerini size söylüyor. Isı nereden geliyorsa ona göre belirliyor.
Sürücü yorgunsa, araç düz gitmiyor, sağ-sol yapıyorsa, araç bunu algılayabiliyor. Sürücüyü uyandırmak için alarm sinyali veriyor ya da direksiyonda titretme sağlıyor. Şu anda yarı otomatik sistem mevcut. 2015’te tam otomatik olacak. Hayatımızın bir gerçeği internet. Genç araç sahipleri ve sosyal medyayı da birleştirirsek araç ve internet ayrılamaz bir bütün haline gelecek.
Muhtelif uygulamalarla birlikte bunu aracın içine sokuyoruz. Gelişecek sistemle internet üzerinden bağlantı ile cep telefonunun tuşuna basarak araç kendini park edecek. Motoru kapatacak ve kapılarını kilitleyecek. 2015’ten sonra bunu Bosch üretecek” diye konuştu.
“BURSA, BİZİM AMİRAL GEMİMİZ VE GÖZ BEBEĞİMİZ”
Bursa’da faaliyet gösteren 4 fabrikaları ile ilgili bilgi veren Bosch Türkiye Temsilcisi Young, 206 bin metrekarelik alanda 4 fabrika ve 6 bin çalışanla faaliyet gösterdiklerini hatırlattı. Dünyadaki 5 dizel araçtan birisinin enjektörünün Bursa’da üretildiğini ifade eden Young, şöyle devam etti:
“Yakıt tüketimini yüzde 30’a indiren teknoloji üretimini Bursa’dan sağlıyoruz. Tüm Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. Dünyaya Avrupa üzerinden bizim ürünlerimiz gidiyor. Bursa, bizim amiral gemimiz ve göz bebeğimizdir. Şu anda kapasite artırımı söz konusu. Bosch Bursa Otomotiv Grubu, benzinli enjektör sistemleri olarak ciromuzun 4 yıl içinde benzinli sistemeler cirosunu 300 milyon Euro’ya taşımak istiyoruz. Benzinli sistemlerde çalışan sayımızı geçen sene bin kişiye çıkarttık. 2013’te tüm grup olarak 300 milyon Euro yatırım bütçemiz var. Geçen sene 2 milyar Euro ciro elde ettik. Bunun 1,2 milyar Eurosu ihracattan oluşuyor.”
Türkiye’nin 2023 hedeflerini birlikte gerçekleştirme arzusunda olduklarını dile getiren Young, yurt dışından Türk sanayicisine sağladıkları teknolojilerle, Ar-Ge ve üretim faaliyetleri ile birlikte Türkiye’nin 2023 hedefine varmasında öncü rol oynadıklarını söyledi. Young, “Var gücümüzle bunun için çalışıyoruz. Biz Türkiye’de yaşamı daha temiz, daha konforlu daha ekonomik olmak için çalışıyoruz” dedi.
Yatırım kararı verirken değişik kriterleri dikkate aldıklarını ifade eden Young, yatırım yapılacak yerdeki yan sanayinin varlığı, çalışanların niceliği ve niteliği gibi konular değerlendirilerek karara bağlandığını söyledi. Hükümet tarafından hayata geçirilen yeni teşvikleri de analiz ettiklerini dile getiren Young, bundan sonraki yatırımlarda dikkate alacaklarını kaydetti.
“YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜNLER TASARLAMAMIZ GEREKİYOR”
Basın mensuplarının ’Avrupa’da yaşanan krizin Türkiye’ye yansımalarının nasıl olur?’ şeklindeki sorusuna Steven Young, kendilerini oradaki gelişmelerde muaf tutamayacaklarını dile getirdi. İhracat ve ithalata bakıldığında Avrupa’nın hala iş ortağı olduğuna dikkat çeken Young, “Biz ülke olarak, sanayici olarak, bu alanı yumurtaları, tek sepete koymayıp da diğer kıtalarla iş birliği yaparsak bu kıtadaki değişikliklerden daha az etkileniriz.
Bu ülkenin radarındadır. Bunu hızlı yapmak önemli. Türkiye, sanayide özellikle daha yüksek nitelikli ürün üretiyor olması lazım. Daha yüksek teknolojili ürünler tasarlamamız gerek. Bu yeni pazarlarda, Avrupa’daki inişlerden çok daha az etkilenmemizi sağlıyor” dedi.
“DEĞİŞKİNLİKLERE HAZIRIZ”
Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, ’Piyasadaki daralma Bosch’u etkiler mi?’ sorusuna yanıt verirken inişler ve ani çıkışlar için hazır olduklarını kaydederek, “Bu 2009- 2010 geçişinde, 2011’de oldu. Bu firmalar için oldukça zor yönetilebilecek bir süreç. Daralmak ve küçülmek daha kolay. Çıkışa ayak uydurmak daha zor. Bunu başardık. Bütün tesislerimizde iniş ve çıkmış değişkenliklerimize hazırız” yanıtını verdi.
Young, Türkiye’nin yerli otomobil üretimi ile ilgili soru üzerine Türkiye’nin Detroit’inin Bursa olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Biz de yıllardır burada enjektör üretiyoruz. Bosch, Türk otomotiv sanayisine nasıl katkıda bulunabilir? Biz, Türk otomotiv sanayisine oldukça yaygın çalışıyoruz.Al sat değil, uygulama mühendisliği de yapıyoruz. Diğer taraf da Türk otomobil sanayisine bakarsanız, ağır vasıtalı araçlar Türkiye’de üretiliyor. Yüzde 40’ında yerlileştirme oranı var. Üretim imkanı mevcut Türkiye’de. Bosch olarak da mevcut imkanlarımızla Ar-Ge merkezlerimizle birlikte Türkiye’nin ihtiyacını münhasır enjeksiyon sistemi tasarlayıp üretebiliriz. Hem benzinli de hem dizel de bunu yapabiliriz. Türk otomotiv sektörünün ihtiyacını karşılayabilecek sistemimiz var.”